Hipotiroidizm 10 Belirtisi
HİPOTİROİDİZMİN
10 BELİRTİSİ
Tiroid hormonu rahatsızlıkları günümüzde yaygındır.
İnsanların yaklaşık% 12'si hayatlarının bir döneminde anormal tiroid
fonksiyonlarına maruz kalmıştır.
Kadınların tiroid hormonu bozukluğu yaşamaolasılığı
erkeklere göre sekiz kat daha fazladır. Ayrıca tiroid sorunları yaşla
birlikte artar ve yetişkinleri çocuklardan farklı şekilde etkileyebilmektedir.
Tiroid hormonu, vücuttaki enerji, büyüme ve
metabolizmanın koordinasyonundan sorumludur.
Oluşan sorunlar, bu hormon seviyelerinin çok
yüksek veya düşük olması sonucu ortaya çıkmaktadır.
Hipotiroidizm veya düşük tiroid hormonu
seviyeleri, metabolizmayı yavaşlatır, vücudun birçok bölümünün büyümesini ve
onarımını azaltır.
Hipotiroidizm Nedir?
Tiroid bezi, soluk borusunun (trakea) her iki
yanında ve kısmen önünde yer alan, kelebek şekline benzeyen bir organdır.
Vücudun her bölümünün büyümesi ve
metabolizmasını kontrol eden hormonlar tiroit hormonundan salgılanır.
Başınızın ortasındaki küçük bir bez olan tiroid,
hipofizbezinin fizyolojisini izler ve tiroid uyarıcı hormonu (TSH) serbest bırakır.
TSH, tiroit hormonunun salgılanmasını sağlayan tiroit bezi sinyalidir.
Bazen TSH seviyeleri yükselir, ancak tiroid
bezi yanıt olarak daha fazla tiroid hormonu salgılamaz. Bu sorun birincil(primer)
hipotiroidizm olarak bilinir; sorun tiroid bezinin seviyesinden kaynaklanır.
Bazen, TSH seviyeleri düşer ve tiroid hormon
düzeylerini artırmak için asla sinyal üretemezler. Buna ikincil(sekonder)
hipotiroidizm denir.
Hipotiroidizm veya "düşük tiroid",
çeşitli belirtilere ve semptomlara neden olabilmektedir.
1. Yorgun hissetme
Hipotiroidinin en yaygın semptomlarından
biri, yorgunluk hissidir. Tiroid hormonu enerji dengesini kontrol eder ve uykuya
hazır olmanızı etkileyebilmektedir.
Farklı örnek vermek gerekirse kış uykusuna
yatan hayvanlar, düşük tiroid seviyeleri oluşturarak uzun uyku sürelerine
ulaşırlar.
Tiroid hormonu vücutta gerçekleşen
faaliyetler sonucunda beyinden sinyaller alır ve işlevlerini arttırmak amacıyla
hücreleri koordine eder.
Yüksek tiroid hormonu seviyesine sahip olan
bireyler kendilerini sinirli ve gergin hisseder. Aksine, düşük tiroitli
insanlarda tükenmişlik ve halsizlik hissi baskındır.
Bir çalışmada, hipotiroidi olan 138 erişkin
fiziksel yorgunluk yaşarken aktivite seviyeleri azalmıştır. Düşük motivasyon ve
zihinsel yorgunluk hissettikleri de bildirilmiştir. Düşük tiroitli bireyler,
daha fazla uyurken bile kendilerini rahat hissetmezler.
Her zamankinden daha uykulu hissetmek,
hipotiroidi belirtisi olabilir.
2. Ağırlık Kazanımı
Beklenmedik ağırlık artışı, hipotiroidizmin
ortak bir semptomudur.
Düşük tiroid hormonuna sahip bireyler daha az
hareket ederler ve aynı zamanda karaciğerleri, kaslarıve yağ dokuları kalori
alımına yatkındır.
Tiroid düzeyleri düşük olduğunda, büyüme ve
aktivite için kalori yakmak yerine vücut diyetteki kalorileri yağ olarak
depolar. Bu, bazal metabolizma hızına veya dinlenme sırasında kullandığınız enerjinin
azalmasına neden olur.
Yapılan bir çalışmada, yeni teşhis edilen
hipotiroidi hastalarıteşhislerinden bu yana geçen süreçte yılda ortalama 7-14
kg ağırlık kazandıkları tespit edilmiştir.
İyi bir diyet ve egzersiz planına rağmen kilo
alımı görülüyorsa, bu durum tiroid bezlerinin fonksiyonlarındaki aksamalara
işarettir ve profesyonel yardım alınması gerekmektedir.
3. Soğuk hissetmek
Isı, kalorilerin vücutta yakılması sonucu
oluşan üründür.
Örneğin, egzersiz yaptığınızda ne kadar sıcak
olduğunuzu düşünün. Bunun nedeni, kalori yakmanızdır.
Oturduğunuzda bile, az miktarda kalori
yakıyorsunuz. Bununla birlikte, hipotiroidizm vakalarında bazal metabolizma
hızınız azalır ve ürettiğiniz ısı miktarı azalmaktadır.
Isı üreten özel bir yağ türü olan kahverengi
yağ dokusu vücutta termojenezi sağlar. Kahverengi yağ soğuk iklimlerde vücut
ısısını korumada önemlidir, ancak hipotiroidizm işini yapmasını engeller.
Düşük tiroid hormon seviyeleri, çevrenizdeki bireylere
göre kendinizi daha soğuk hissetmenizi sağlar. Soğuğa karşı diğerlerine oranla
daha duyarlı olmakla birlikte, düşük tiroitli bireylerin% 40'ında soğuktan
normalden daha fazla etkilenme görülür.
Kendinizi son zamanlarda normalden daha soğuk
hissettiğinizi fark ederseniz, hipotiroidi şüphesiyle yardım almanız
gerekmektedir.
4. Kaslar ve Eklemlerdeki Zayıflık
Düşük tiroid hormonu sonucunda vücut, enerji
için kas gibi vücut dokularının yıkıma uğramasına sebep olur.
Katabolizma sırasında, kas kuvveti azalır ve
potansiyel olarak zayıflık hissine yol açar.
Ayrıca, düşük tiroit hastalarının % 34'ünde
aktivitenin yokluğunda kas krampları görülür.
Hipotiroidili 35 kişide yapılan bir
çalışmada, düşük tiroid hormon düzeyinin levotiroksin adı verilen sentetik bir
tiroid hormonu ile değiştirilmesinin, kas gücünü artırdığı ve ağrıları
azalttığı tespit edilmiştir.
Bir başka çalışmada, tiroid tedavisi alan hastalarda
fiziksel refah anlamında % 25'lik bir iyileşme gözlenmiştir.
Saç Dökülmesi
Çoğu hücre gibi saç kökü de tiroid hormonu
tarafından düzenlenmektedir.
Saç köklerinin kısa ömür ve hızlı değişime
sahip kök hücreleri olması nedeniyle diğer hücrelere göre düşük tiroid
düzeylerine daha duyarlıdırlar.
Düşük tiroit hormonu, saç köklerinin yeniden
oluşumunu engeller ve saç dökülmesine neden olur. Bu tiroid sorunu tedavi
edildiğinde genellikle düzelmektedir.
Diğer hormon sorunları da beklenmeyen saç
dökülmesine neden olabilmektedir.
6. Kaşıntılı ve Kuru Cilt
Saç kökü gibi cilt hücreleri hızlı değişim
ile karakterizedir. Bu nedenle, tiroit hormonundaki büyüme sinyallerinin
kaybedilmesine duyarlıdırlar.
Cildin yenilenmesinindeki normal
değişimzamanındaki aksamalarda cildin yeniden büyümesi daha uzun sürebilir.
Ölü cildin dökülmesi daha uzun sürebilir,
buda pul pul dökülmüş, kuru cilde neden olur. Bir çalışmada, düşük tiroitli
bireylerin % 74'ünde kuru cilt tespit edilmiştir.
Hipotiroidizm bazen otoimmün hastalıktan
kaynaklanır. Bu durum da ciltte miksödem olarak bilinen şişme ve kızarıklığa
neden olabilir. Miksödem tiroid hormonu eksikliğindeki cilt problemlerine göre
daha farklı bulgular vermektedir.
7. Üzgün
veya Depresyonda hissetmek
Hipotiroidizm depresyon ile bağlantılıdır.
Bunun nedenleri belirsizdir, ancak enerji ve sağlıkta genel bir düşüşün
zihinsel bir belirtisi olabileceği düşünülmektedir.
Hipotiroidili kadınların% 64'ü ve erkeklerin%
57'si depresyon duygularını bildirmektedir.
Bir çalışmada hafif hipotiroidi olan
hastalarda tiroid hormon replasmanı,plasebo ile karşılaştırıldığındadepresyonda
artış geliştirmiştir.
Ayrıca postpartum (doğum sonrası) hormon
dalgalanmaları, hipotiroidizmin ortak bir nedeni olup potansiyel olarak
postpartum depresyona neden olmaktadır.
8. Konsantrasyon veya Hafıza ile İlgili
Problemler
Hipotiroidizmli birçok hasta zihinsel
belirsizliklerden şikâyetçi ve konsantrasyon problemi yaşamaktadırlar.
Yapılan bir çalışmada, düşük tiroitli bireylerin%
22'si günlük matematiksel işlemlerde zorluk çektiğini,% 36'sı normalden daha yavaş
düşünmeyi ve% 39'unun da zayıf bir hafıza taşıdığı bildirilmiştir.
Bunun nedenleri henüz tam olarak
anlaşılamamıştır ancak hafıza güçlüğü, düşük tiroid hormonunun tedavisi ile
önlenebilmektedir.
Hafızadaki veya konsantrasyondaki güçlükler
herkes de olabilir, ancak ani veya şiddetli ise hipotiroidizmin bir işareti
olabilir.
9. Kabızlık
Düşük tiroid seviyeleri kolonun aktivitesini
engellemektedir.
Bir çalışmaya göre, kabızlık normal tiroid
düzeyleri olan bireylerin % 10'una
kıyasla düşük tiroid hormonu olan kişilerin% 17'sini etkilemektedir.
Bu çalışmada, hipotiroidizm hastalarının %
20'sinde kabızlığının kötüleştiği, ancak normal tiroid bireylerin sadece%
6'sında kötüleşme gözlendiği tespit edilmiştir.
Kabızlık hipotiroidili hastalarda yaygın bir
şikâyet olsa da, kabızlığın tek veya en şiddetli semptom olması fazla görülen
bir durum değildir.
10. Ağır veya Düzensiz Dönemler
Düzensiz ve ağır menstrüel kanamalar
hipotiroidizm ile bağlantılıdır.
Bir çalışmada, düşük tiroid hormonu olan
kadınların yaklaşık% 40'ında, normal tiroid düzeyleri olan kadınların% 26'sına
kıyasla, geçen yılda menstruasyon düzensizliği veya ağır kanama görülme sıklığı
olduğu gösterilmiştir.
Tiroid hormonu adet döngüsünü kontrol eden
diğer hormonlarla etkileşime girer ve anormal düzeyleri işleyişi
bozabilmektedir. Ayrıca tiroid hormonu, yumurtalıkları ve uterusu doğrudan
etkiler.
UZM. DYT. ASLIHAN ŞAHİNER
Leave a Comment